Kendime Yazılar, Bir Borsa Spekülatörünün Anıları,
Edvin Lefevre
Gazeteci Edvin Lefevre tarafından 1923 yılında dönemin en tanınmış borsa spekülatörlerinden Larry Livingston' ın anılarının anlatıldığı, halen günümüze ışık tutan, yatırım dünyasının başucu kitaplarından biridir.
*Bucket shoplarda birkaç puanlık dalgalanmalar üzerine yapılan spekülasyonlarla New England' dan New York' a uzanan muazzam bir hikaye. Kahramanımız Larry Livingston Bucket shoplarda matematiksel hafıza ve bantlardan gelen fiyatları okumadaki başarısıyla genç yaşına rağmen önemli miktarda para kazanır, bölgedeki bütün bucket shoplar tarafından tanınır hale gelir ve bölgede daha fazla işlem yapamaz. Sonrasında New York, Palm Beach, Florida ve zaman zaman avrupa seyahatlerinde hisse senetleri ve emtialar üzerinde spekülasyon yapmaya devam eder. Sıfırı tükettiği anlar azımsanmayacak kadar fazla olmasına rağmen tekrar ayağa kalmasını bilmiş ve milyonlar kazanmıştır. Bunu yaparken de sezgisine, öngörüsüne ve geliştirmiş olduğu kendi metodolojisine sıkı sıkı bağlı kalmıştır. Yaşadığı tecrübeler günümüze de ışık tutmakta olup, borsada işlem yapan yatırımcı davranışları halen geçerlidir. Kitapta önemli gördüğüm ve her zaman aklımda bulunması gerektiğine inandığım birkaç söylem ve olayı burada tekrar kısaca özetleyeceğim. 27.02.2012' den sonra ( Okuduğum kitaplara birkaç cümle ile tarih ile birlikte mutlaka önyazı yazarım.) kitabı ikinci okuyuşum oldu. Farkettim ki bir çok önemli nokta aklımdan çıkmış. Biraz kopuk ve dağınık olacak ancak ileride baktığımda kitabın genelini bana hatırlatacaktır.
* Spekülatörlerin işi borsada para kazanmaktır, fiyatlarla inatlaşarak mutlaka kendi düşündüğü yönde seyretmelerini sağlamak değil. Asla fiyatlarla kavga etmeyin.
* Borsanın en eğlenceli yanı, insanın kafasını kullanarak haklı çıkmasıdır.
* Menkul kıymetler borsasının tek yüzü vardır, borsanın değer kazanması ya da kaybetmesi değildir. Önemli olan borsayı doğru değerlendirebilmektir.
* Hem doğru tahminlerde bulunan hem de sabırla yerinde oturmasını bilen insanlar ender bulunur. Bunu öğrenmesi kolay değildir. Ama borsada para kazanmanın tek yolu bu beceriyi elde etmektir.
* Bay Patridge, in "Borsa yükselecek biliyorsunuz" demekle neyi kastettiğini anlamak benim için önemli ve öğretici bir adım oldu. Söylemek istediğim şey, asıl karın ufak tefek dalgalanmalardan değil, borsadaki temel hareketlerden geldiği, yani banttan gelen fiyatlara değil, borsadaki genel koşullara ve eğilime bakmak gerekliliğiydi.
* Borsa yüksekse halk hiçbir zaman felaket haberlerine göre karar vermez. Eğer borsada düşme eğilimi varsa durum değişir, o zaman felaketler düşüşü hızlandırır. Herşey genel havaya bağlıdır. San Francisco depremi de borsada yaratması gereken etkiyi yaratması, çünkü borsa yükselmeye kararlıydı.
* Borsanın düşeceğini düşünüyorsam ve satış yapmaya başladıysam, yaptığım her satış bir öncekinden daha düşük fiyata gerçekleşmelidir. Eğer satın alacaksam bunu tersi geçerlidir. Fiyatlar artarken satın almak, düşerken satmak benim yöntemimdir.
* İlk işlemden sonra kar etmemişseniz asla ikinci bir işleme girmeyin. Beklemeyi tercih edin. İşte bu noktada fiyatları çok iyi izleyin, bir sonraki işlemi ne zaman başlatacağınızı böyle anlayacaksınız.
* Borsanın en ünlü operatörlerinden biri olduğu dönemde heyecan içinde biri Mr. White' a gelir ve "Başkan eğer iyi bir haber alırsam hemen gelip sana bildirmemi, haber işine yarasa bana birkaç yüz hisse ayıracağını söylemiştin. " Durup biraz soluklanmış ve Başkan' ın kendisini doğrulamasını bekledikten sonra; H.O. Havemeyer, in eline geçen bütün şeker hisselerini topladığını belirtmiş.Bunun üzerine Mr. White en atılgan brokeri Frank' ı çağırarak on bin şeker hissesi satmasını istemiş. Tüyocu Mr. White' ın tam aksi yönde bir işlem yapmasını anlayamamış ve tüyocunu yüzü kıpkırmızı olmuş. Başkan bu arada eline geçen satış raporu ile banttan gelen fiyatları incelerken bir on bin hisse daha satılması emrini verir. Çok geçmeden görevli gelerek satış raporunu uzatmış. Mr. White rapora baktıktan sonra otuz bin şeker hissesi alım emrini vermiş.
Başkan, " Dostum," diye açıklamaya başlamış, "Senin bana doğruyu söylediğinden bir an bile kuşku duymadım Ama bu haberi H.O. Havemeyer sana kendisi söylemiş olsaydı da, aynı şeyi yapardım. Gerçekten de H.O. Havemeyer ve arkadaşlarının o hisseleri senin söylediğin gibi alıp almadıklarını anlamanın tek bir yolu vardır, o da benim yaptığımı yapmaktır. İlk on bin hisse gayet kolay satıldı . Ama durum hakkında fazlaca bilgi vermiyordu. İkinci on bin hisse anında gitti, hem de borsa yükselmeye devam ediyordu. Demek ki birileri satılan her hisseyi hemen almaya hazırdı. Bu alıcıların kim olduğu şu anda pek önemli değil Ben artık kısa pozisyondan çıktım , elimde on bin hisse varve bana verdiğin bilginin doğru olduğuna inanıyorum. "
İşte işin teorisi bu . Bu yüzden hiçbir hisse senedini ucuza almak için hemen atılmam.
* Büyük karlar büyük dalgalanmalardan doğar, büyük dalgalanmalara yol açan ilk neden ne olursa olsun,beraberinde getirdiği sonuçları etkileyen şey borsacıların manevraları değil, borsanın genel koşullarıdır.Bu dalgalanmaların karşısında kim olursa olsun, ne kadar süreceğini ve sonuçlarının ne olacağını ancak borsada hakim olan genel koşullar belirler.
*Eğer insan hi. hata yapmazsa bir ay içinde dünyayı ele geçirebilir. Ama yaptığı hatalardan ders almazsa dünyada dikili bir ağacı bile olmaz.
*Borsada talebin azaldığı dönemlerin başında açığa satış için fazla aceleci davranmamak ve tüfeğin ters tepmesi tehlikesi kalmayana kadar beklemek gerekir. Aniden koşmaya başlamak yerine yürümek gerekir.
*Borsayı özellikle yükseltmek isteyen birileri, parasal koşulları hiçe sayıyor ve fiyatları akıl almaz bir düzeye çekiyordu.
*Para ancak çalışarak kazanılır. Çok para kazanmak içinde doğru zamanda haklı çıkmak gerekir. Borsa işinde insanın hem teoriye hem de uygulamaya önem vermesi gerekir. Borsa spekülatörleri yalnızca teori öğrenmekle yetinmeyip bunun uygulamasını da yapmalıdır.
* Piyasada mevduat oranları yükseldikçe hisse senedi fiyatları düşer.
* Borsada yapılan hatalar insanı iki nazik yerinden vurur; cebinden ve gururundan
* Bugüne kadar sırf hisse senetleri ucuz görünüyor diye alım yapan ya da pahalı görünüyor diye satanlar milyonlarca dolar kaybetti.
*Banttan gelen fiyatları okuyan kişi görür ki hissenin değeri 130 iken alışlar satışlardan saha fazla olmuştur ve bu nedenle de fiyatta bir artış gerçekleşmiştir. Satışın alışlardan fazla olduğu süre içinde, acemi borsacılar fiyatın en az 150' ye çıkacağını düşünür ve hemen o hisseden satın alırlar. Ama fiyat düşmeye başlayında ellerindeki hisseleri inatla tutar ve ufak bir zararla satarlar ya da kısa pozisyona geçerek borsanın düşüşe girdiğinden sözetmeye başlarlar. Oysa hisse 120 puandayken değer kaybetme olasılığı daha azdır.
* Benzer olaylar o kadar çok kişinin başından geçmiştir ki, şöyle bir kural oluşturulabilir. Borsanın durgun olduğu, fiyatların ancak dar sınırlar içinde oynadığı dönemlerde bir sonraki büyük hareketin ne yönde olacağını tahmin etmenin bir anlamı yoktur. yapılması gereken şey borsayı izlemek, fiyatların alt ve üst sınırlarını belirlemek ve ondan sonra da fiyatlar bu sınırları aşana kadar alım ya da satım yapmamaya karar vermektir. Spekülatörün işi borsadan para kazanmaktır, fiyatlarla inatlaşarak mutlaka kendi düşündüğü yönde seyretmelerini sağlamak değil Asla fiyatlarla kavga etmeyin ya da fiyatların niye şu ya da bu düzeyde olduğunu sorgulamaya çalışmayın. BORSADA Pişmanlık temettüsü yoktur.
* İnsanların zaafları onları yer bitirir. Bu zaaflar onları insan yapan, başkaları tarafından sevilmelerini sağlayan ve menkul değerlere ya da hammadde piyasaları dışında hiç de tehlikeli olmayan zaaflardır.
* Borsada kar mı zarar mı edeceğinizi belirleyen şey olaylara bakış açınızdır. Halk, kendi çabalarını yüzeysel bir bakış açısıyla değerlendirir. İnsanın egosu ilk fırsatta araya girer., derinlemesine ve kapsamlı düşünmeyi engeller . Profesyoneller ise parayı düşünmeden doğru şeyi yapmakla ilgilidirler. Çünkü doğru hareket ettikleri anda paranın kendiliğinden geleceğini bilirler. Bir borsacı, oyunu profesyonel bir bilardocu gibi oynar, yani dikkatini ilk vuruşa yönlendirecek yerde uzun vadeli düşünür. Bu oyun tarzını alışkanlık halini alır.
* İnsan ani bir ihtiyaç için borsadan para kazanmaya çalışırsa ne yapar? Kendini umuda kaptırır. Kumar oynar. Bu yüzden zekasını kullanarak spekülasyon yaparken atılmayacağı risklere atar kendini ve soğukkanlılıkla borsanın genel koşullarını incelemesi gerektiğini unutur.
*İnsanı inandıklarından vazgeçirmek kolay değildir, ama bir belirsizlik ve kararsızlık duygusuna sürüklemek kolaydır. Bu da daha kötü birşeydir. çünkü o zaman insan borsada kendine güvenerek huzur içinde oynayamaz.
* Borsada zorunlu nezakete yer yoktur, çünkü fiyatlar soylu davranışları değil, isabetli kararları ödüllendirir.
* Bir borsacı, borsanın genel koşullarını incelemenin, hisselerin geçmiş performanslarını akılda tutmanın, halkın psikolojisini ve brokarların sınırlamalarını gözetmenin yanı sıra, kendini çok iyi tanımalı ve zaaflarına karşı koymayı bilmeli.
*Bir hisse senedinin fiyatı ilk kez 100, 200 veya 300 sınırını aşıyorsa, fiyat bu seviyelerin 30 - 50 puan üzerine rahatlıkla çıkabilir.
* 1914 1. Dünya Savaşı ABD ekonomisini ve borsasını uzun süreli yükseliş trendine sokmuştur.
* Tüyo avcıları gözleri para bürümüş, açgözlü insanlar değildir, düşünce tembeli olan ve bir umuttan diğerine koşan zavallılardır.
*Satma zamanı gelmeden önce, çok büyük bir felaket olmadığı sürece, borsa mutlaka duraklayacak ya da bana durumumu tersine çevirmem için bir işaret verecekti.
* Ben borsada genel yükseliş beklentisi varsa bile, bir hissenin gerektiği gibi hareket etmiyorsa onu satın almam.
* Borsa her zaman kesin gerçeklere dayanarak hareket etmeyebilir. olasılıkları da göz önünde bulundurmak gerekir. Yaşlı bir broker bir keresinde bana demişti ki : " Eğer rayların üzerinde yürüyorsam ve bir trenin 100 km hızla üzerime doğru geldiğini görüyorsam yolumda yürümeye devam eder miyim ? Hemen kenara çekilirim ve kendimi bu kadar akıllı ve tedbirli olduğum için kutlamaya da kalkışmam.
* Gözlem, deneyim, bellek ve matematik. Bunlar bir borsacının yararlanması gereken şeylerdir.
* Borsada yaşanan genel durgunluğa karşın bir hisse senedi fiyatı artıyorsa şirket yöneticileri tarafından ellerindeki hisseleri çıkarmaya yönelik suni bir yükseliş de olabilir.
* Bilgi güçtür ve gücün yalanlardan korkmasına gerek yoktur, bu yalanlar borsanın fiyat tahtasında ilan edilse bile. Yalan olduğu kısa sürede ortaya çıkacaktır nasıl olsa.
* Borsada insan unsurunu hesaba katmak, insanların nasıl gerçeklere değil de inanmak istedikleri şeye inandıklarını, kendilerini nasıl zaaflarına kaptırdıklarını ve bazı şeylerin çekiciliğine karşı koyamayıp yüksek bedeller ödemek zorunda kaldıklarını incelemek yararlı olacaktır. Korku ve Umut, insan hayatında değişmeyen iki önemli duygudur. Bu nedenle borsacıların psikolojisini incelemk her zaman için yararlıdır. Savaş alanında olduğu gibi menkul kıymet dünyasında da silahlar değişir ancak stratejiler hep aynıdır. Bu nedenle Borsada başarılı olmanın sırrı insanların geçmişte işledikleri hataları gelecekte de işleyecekleri ilkesine dayalıdır.
* Parasız vizyon insanı yer bitirir, parası varsa vizyonu başarı getirir. Bu da güç demektir, güç daha fazla para getirir. Bu da daha fazla başarı demektir. Tam anlamıyla bir virtous circle.
* Fiyatları halkın alım gücünü aşan düzeye çıkarmak tehlikelidir. Deneyimsiz spekülatörler hisse fiyatını yükselttikten sonra, ellerindeki hisseleri satmaya çalıştıklarında alıcı bulamazlar. Eski borsacılar buna atı suya götürmek ama su içirmeden döndürmek derler.
* Menkul kıymet dünyasının en etkili hakla ilişkiler görevlisi fiyat tahtası, en etkili reklam aracı da borsadan gelen bilgileri taşıyan banttır.
* Hisse dağılımı eşit ve yaygın olmayan hissenin açığa satılması bir nevi intihardır. Azmettiricisi ise tahta sahibi.
* Büyük işadamı sandığımız bazı insanların borsa istedikleri yönde gitmediğinde, nasıl şirret bir kadın gibi davranmaya başladıklarını görseniz şaşırırsınız. Bu başarısızlığı kişisel bir sorun olarak algılar ve bu arada kontrollerini kaybettikleri için para da kaybetmeye başlarlar.
*Umut, insanın görüşünü kapattıysa, yükselişin sonu bir türlü görünmez.
*Bir spekülatörün ölümcül düşmanları , cehalet, tamah, korku ve umuttur.
Zekeriya Bildik
Zekeriya Bildik